-Artık başla da ne olduğunu anlayalım ona göre bir şeyler deriz- diyorsunuz değil mi içinizden ?Haklısınız bence de.
Bana çok ilginç gelen bir kavramdan bahsedeceğim size .Baba ..
Sizce nedir bu ''baba'' ?Nasıl bir şey ?Yenilir mi ?İçilir mi ?Süs gibi bir şey mi ki ?Sanırım hiçbiri değil di mi ?Bilemiyorum ben nasıl bir şey.
Hayal meyal gözümün önünde canlanan şeyler dışında .
Kimse bu dünyaya kendi isteğiyle gelmiyor, ailesini seçemiyor .İşte bu yüzden bazı insanlar doğuştan şanslı veya şanssız olabiliyorlar .Bizi bu dünyaya getiren bir kadın ve bir erkek .
Anne ve baba diyoruz bunlara .Onlar istiyorlar ve biz oluyoruz onlardan bir parça olarak .İstiyorlar istemesine de becerebiliyorlar mı peki ?Sadece seviyorum demek yetiyor mu ebeveyn olmaya ?Tabiki hayır değil mi ?
Anne-baba olmak her şeyi göze almak demek oluyor .Size muhtaç olan birisine, kendi parçanız olan birisine, evladım dediğiniz birisine gözünüz gibi bakmanız demek oluyor .
Evet dedim ya bazıları doğuştan şanslı oluyorlar.Onları büyük bir heyecanla bekleyen bir kadın ve bir erkek, aralarına bir bebek alarak anne ve baba oluyorlar .Hakkını vere vere ama .Gerçekten çok severek ve sevgilerini göstererek .
Bazılarıysa benim gibi oluyor galiba ..
8 mayıs günü doğduğumda kim beni nasıl bekliyordu bilmiyorum .Mutlulardı belki de .En azından neşe getirecektim evlerine .Belli bir süre öyle oldu aslında ya da ben öyle sandım çocuk aklımla ..Annemden çok babamı severek büyüdüm .Bana oyuncaklar alırdı hatta beni o yıkar, o altımı değiştirirmiş .Pek göremezdim onu sabah uyurken işe gider, akşam uyuduktan sonra eve dönerdi .Çok çalıştığını düşünürdüm çünkü neredeyse iki haftada bir alışverişe götürürdü bizi .Her istediğimi alırdım ama az görürdüm işte .Bir haftasonları öğlene kadar uyuduğu için uyurken görürdüm bir de uyandığı an giyinip evden çıktığı zaman .Allah'ı var hiç bana bir şey yapmazdı .Zaten ne yapacaktı ki kafamı okşar geçerdi .Öyle de değildi işte ayakkabılarımı bir gece önceden boyadığını özenle kenara koyduğu günleri de bilirdim .Geç gelirdi ama olsun çok çalışıyordu yani öyle sanıyordum .8 yaşındayken gelip bana ayrı evlerde kalacağımızı söylediler bana .Ben ve annem, anneannemlerde; babam başka bir evde kalacaktı .Anlamadım ilk başta .Oyun gibi geldi .Ne yani ?Biz bir aile olamayacak mıydık ?Babam olmayacak mıydı ?E öyle aile olmazdı ki ..Herkesin bir babası vardı .
Annem, babamla görüşeceğimi ama aynı evde kalamayacağımızı anlattı bana .Anlamadım tabi .Ben alışık değildim ki anneanne, dede baskısına ..Annemin sürekli ağlamasına .Kitap okumayı çok severdim .Ta o zamandan gelen alışkanlık işte .İstediğim bir kitabı paramız yetmediği için alamayacağını söyleyen annem, bana bir çok şeyi o zaman kafama dank ettirmişti sanırım .Ne o her hafta alışverişe çıkan aile olabilecektik ne de kendimizi toparlayabilecektik sanıyordum .
Hatırlamıyorum ben çok sorun çıkarmışım babasız olduğum için .Benim yüzümden bir kez daha barışmış annem .Annemi suçlamışım çünkü babamı bıraktın diyerek ..Öyle öyle sevgisiz, mutsuz ve kavga dolu bir ortamda lise 1'e kadar geldim işte .Lise 1'de ayrılmak istediklerini söylediler tekrar .Bu sefer karar onlarındı .Büyümüştüm ve yapacak bir şeyim yoktu .
Eee ne var bunda değil mi ?İlk anne babası ayrılan çocuk ben miydim sanki ?Annem de benim babam da .İstediğim zaman görüşürüm di mi ?
Benim hikayem biraz daha farklıydı işte ..Siz hiç lisede alan seçerken ''fen bölümünü seç yoksa seni evlatlıktan reddederim, konuşmam'' diyen bir babaya sahip oldunuz mu ?
Siz hiç ayrılıkların asıl sebebinin içki, kumar, başka kadın olduğunu öğrendiğinizde hiçbir şey diyemeden yaşadınız mı ?
Peki hiç ömründe bir kere karnesinde zayıf getirdi diye '' ne biçim kızsın sen, hiçbir halt olmaz senden anca gez başka bir halt olduğu yok senden'' diyen bir babaya sahip oldunuz mu ? ve bütün bunları söylerken sizden uzakta yaşayıp, sizinle bir kere bile konuşmadığını düşünün ..Yani yaşadığınız olaylardan hiç haberi olmayan bir baba ..Onun yüzünden eve haciz geldiğini bile bilmeyen bir baba .
Bir de ağlayıp duran, psikolojik sorunları olan bir anne ekleyin .15-16-17 yaşlarımı böyle geçirdim ben .
Çocukluğumda aklımda kalanlar mı ?Çok bir şey değil ..Kavga, gürültü, o bu şu ..
Hâl böyle giderken siz hiç en yakınım dediğiniz arkadaşlarınızdan ''sen sorunlusun her şey beklenir senden'' kelimelerini duyup öylece ortada kaldınız mı ?
Ben yaşadım bunları ve buraya yazamayacak kadar bir çok şeyi .
Dedim ya başlıkta da bunları sadece kendim için yazdım, ve sana yazdım baba ..Şimdi konuşmaya çalıştığın, özür dilediğin, yıllarca sadece kötü söz söyleyip canını yaktığın kızın var ya hani .O artık 20 yaşında .
Şimdi zor da olsa arasını düzgün tutmaya çalıştığı bir annesi ve idarelerle yaşadığı bir hayatı var .Bu yaşına kadar bir çok şeyi tattı .İlk kalp kırıklıkları, ilk gözyaşları, ihanet, ikiyüzlülük ..Hepsiyle tanıştı ve hepsini ilk yaşatan sendin .Sonra gerisi geldi ..''Neden konuşmuyorsun benle ?Ben seni çok seviyorum'' diyorsun ya hani ..Ben seni yanımda isterken sen gittin .Şimdi sen istiyorsun ama ben daha dönmem .
Ben bu ülkede genç bir kadınla, onun genç kızının yaşabileceği tüm zorlukların neler olduğunu biliyorum .Arkamızdan konuşulanların, her yerde kabul görmeyişimizin, garip gözlerin bakışlarını biliyorum ve hâlâ yaşıyorum .
Son olarak ..Bu senin için akıttığım son gözyaşları .Ne bundan sonra her gece yattığımda aklıma geldiğinde ağlarım ne de aklıma getiririm seni .
Kendim için yazdım, kendim okudum, kendim ağladım .Bu son .
Günü geldiğinde kızın, senin bıraktığın enkazın altından çıkmış olacak ve bu da o günün ilk başlangıcı ..
En azından baba diyebileceğin birisi var, hiç olmayanlar ve babasını cocukluktan beri hic hatırlamayanlar, babasını kaybedip babasız buyuyenler ne yapsın...
YanıtlaSilDedim yine diyorum yaşarken birini içinizde öldürmek, gerçekten ölen ama hiç tanıyamadığınız birinden daha kötüdür .
YanıtlaSil